Her yıl milyonlarca kişinin çalışırken maruz kaldığı gürültü nedeniyle sağlığının bozulduğunu ve yüz binlerce kişinin kalıcı olarak duyma yeteneğini kaybettiğini yani sağır olduğunu biliyor musunuz ? Gürültü, belki de fiziksel olarak görüp dokunabildiğimiz bir tehlike türü değil ancak diğer duyu organımız olan kulağımızla duyabildiğimiz bir tehlike.
Peki gürültü nedir ? Her ses gürültü müdür ? Neden bazı sesler gürültü olarak tanımlanıyor ?
Gürültü Nedir ?
Mekanik titreşimler havada basınç oluştururlar. Kulağımızın algılayabildiği titreşimlere ise ses adı verilir. Örneğin bir hoparlörün üzerine kağıt koyup hoparlörü açtığımızda kağıdın hareket ettiğini görürüz. Bu sesin titreşimler yani dalgalardan oluştuğunu gösterir.
İstenmeyen, duyana hiç bir anlam ifade etmeyen veya fiziksel olarak rahatsızlık veren ses ise gürültü olarak tanımlanır. Her titreşim dalgası ses oluşturur ancak her türlü sesi kulağımız algılayamaz. Ayrıca algılayabildiğimiz her ses de gürültü değildir. Bu nedenle ses ve gürültü arasındaki farkı iyi anlamamız gerekir.
Gürültü, bir anda zararlı olabileceği gibi uzun süre içinde de zararlı etkiler oluşturabilir.
Gürültünün insan vücuduna zararlı etkileri nedeniyle gürültü seviyesi önemli bir ergonomi kriteridir.
Gürültü Nedenleri Nelerdir ?
Çevremizde her türlü ses üreten cihaz, makine veya ortam gürültü haline gelebilir. Özellikle kentleşme, artan şehir nüfusları, trafik yoğunluğu ve plansız yapılaşma günlük hayattaki en önemli gürültü nedenleridir.
Plansız yapılaşan kentlerde dar alanda sıkışmış çok sayıda insan ve araç yüksek miktarda ses açığa çıkarır. Fiziksel olarak da rahatsızlık verici seviyede olan bu ses, binaların da etkisiyle dağılamayıp insanlar üzerinde daha da zarar verici olur ve gürültü halini alır.
Çalışma alanlarında ise iş makinelerinin tek başlarına veya aynı anda çalıştıklarında çıkardıkları yüksek ses nedeniyle gürültü kaynağı olabilirler.
Ayrıca dar alanda çok kişinin çalıştığı ofis alanlarında insan sesi gürültü haline gelebilir.
Gürültünün İnsan Sağlığına Etkileri
Gürültünün insan sağlığı üzerindeki bilinen en yaygın etkisi fiziksel ve psikolojik stres oluşturmasıdır. Fiziksel stres nedeniyle kulak rahatsızlıkları, duyma bozuklukları, yorgunluk, kalp ritminde değişme ve kaslarda çekilme problemleri ortaya çıkabilir. Ayrıca gürültü troid ve adrenalin salgılarında artış ve damarlarda daralmaya da sebep olabilir.
Gürültü nedeniyle oluşan psikolojik etkiler sonucunda iletişim ve konsantrasyon bozuklukları ortaya çıkabilir. Bunlar sonucunda iş veriminde ve yaşam kalitesinde büyük oranda düşüş görülür.
Sağlık ile ilgili uzmanlar bir çok hastalığın altında stres faktörünün olduğunu belirtirler. Ancak stresin önemli nedenlerinden birisi gürültüdür. Yani gürültü, doğrudan olmasa bile dolaylı yoldan bir çok hastalığın nedenlerinden birisidir.
Ayrıca gürültü, çalışma ortamındaki bazı tehlikelerin duyulmasına engel olup iş kazalarına neden olabilir. Örneğin araç kornaları veya makine ikaz seslerini duyamayan çalışanlar iş kazası geçirebilir.
Tavsiye Yazı: İş Kazası Anında Ne Yapılmalıdır ?
Gürültü Nedeniyle Ortaya Çıkan Rahatsızlıkların Belirtileri
İşyerinde maruz kaldığınız gürültünün sağlığınız için zararlı olup olmadığını anlamak için en iyi yöntem uzman doktorlara muayene olmaktır. Ancak bunun öncesinde bazı belirtiler gürültü ile ilgili bir sağlık sorunumuz olduğunu gösterebilir. Bunlar ;
⇒ Sessiz ortamlarda kulak çınlaması.
⇒ İşyeri dışında duyma zorluğu.
⇒ Konsantrasyon ve koordinasyon bozukluğu.
⇒ Uyku düzensizliği ve sürekli yorgunluk.
⇒ Sürekli sinir ve gerginlik.
Bu belirtilerden bir veya birkaç tanesinden sürekli şikayetçiyseniz bir kulak burun boğaz uzmanına görünmeniz gerekiyor demektir.
Gürültü Seviyesi Sınırı
Her ses gürültü olmadığı gibi her gürültü de insan vücudu ve psikolojisi üzerinde aynı oranda etkili değildir. Gürültünün zararlı olup olmadığına karar verebilmek için gürültü seviyesinin ölçülmesi gerekir. Gürültü seviyesi genel olarak desibel (dB) birimi ile ölçülmektedir.
Gürültü seviyesi ölçümü yaparken, gürültünün kaynağında değil insanların maruz kaldığı alanda ölçüm yapılmalıdır. Ses, kulağımızın algıladığı titreşim anlamına geldiğinden işittiğimiz sesin gürültü seviyesini de kulağımızın yakınlarında ölçmeliyiz. Mesafe arttıkça ses dalgalarının etkisi yani sesin şiddeti de azalacaktır.
8 saat boyunca sürekli olarak maruz kalınan 85 desibel’den daha yüksek şiddette gürültü insan sağlığına zararlıdır. Yani çalıştığınız ortamda mesai boyunca 85 desibel veya daha şiddetli gürültüye maruz kalıyorsanız sağlığınızda belirgin etkiler ortaya çıkar. 85 desibel gürültü çıkaran gürültü kaynaklarına yaklaşık olarak yoğun trafik, yüksek sesle bağırma veya çalar saat zili örnek verilebilir.
İnsan için 35-65 dB sesler normaldir. 65-90 dB arasındaki sesler ise gürültü olarak tanımlanabilir ve sürekli duyulduğunda zararlıdır. 90 dB üstü gürültü seviyesi ise az süre maruz kalınsa bile tehlikelidir.
Sağlıklı bir uyku için bulunulan ortamdaki ses seviyesi 30 dB’den az olmalıdır.
Aşağıdaki grafikten örnek gürültü seviyelerini görebilirsiniz.
Ülkemizde işyerlerinde gürültü ile ilgili tehlikeler Çalışanların Gürültü İle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik ile düzenlenmiştir. Bu yönetmeliğe göre en yüksek gürültü maruziyet eylem değeri 85 desibel olmalıdır. Bu değer 8 saatlik ortalama değerdir.
Maruziyet eylem değerleri ve maruziyet sınır değerleri
MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanması bakımından, maruziyet eylem değerleri ve maruziyet sınır değerleri aşağıda verilmiştir:
a) En düşük maruziyet eylem değerleri: (LEX, 8 saat) = 80 dB
b) En yüksek maruziyet eylem değerleri: (LEX, 8 saat) = 85 dB
c) Maruziyet sınır değerleri: (LEX, 8 saat) = 87 dB
(2) Maruziyet sınır değerleri uygulanırken, çalışanların maruziyetinin tespitinde, çalışanın kullandığı kişisel kulak koruyucu donanımların koruyucu etkisi de dikkate alınır.
(3) Maruziyet eylem değerlerinde kulak koruyucularının etkisi dikkate alınmaz.
Ancak yönetmelik sadece sınır değerleri ve bu değerler üzerine çıkıldığında yapılması gerekenlere değinmiştir. Daha düşük veya daha yüksek gürültü seviyelerine en fazla maruz kalınacak süreler hakkında yönetmelikte bilgi olmasa da farklı kaynaklardan bu bilgilere erişilebilir.
Örneğin 85 dB gürültü 8 saatten fazla maruz kalındığında tehlikeli olabilirken, 100 dB seviyesinde gürültüye günlük 2 saatten fazla maruz kalmak insan sağlığı için tehlikelidir.
Yapılan bir deneyde 160 dB şiddetindeki gürültüye 10 dakika boyunca maruz bırakılan bir kobay hayvan ölmüştür. Bu da yüksek gürültünün sağlık üzerindeki etkisini gösteren bir örnektir.
Gürültüye Karşı Alınacak Önlemler
Çalışma veya yaşam alanlarında gürültü oluşturan kaynakların sayısını veya etkisini azaltarak gürültüye karşı önlem alabilir. Gürültüye karşı önlem almadan önce işyeri ortam ölçümü yapılarak ortamdaki gürültü seviyesinin tespit edilmesi gereklidir. Bu sayede hangi makine veya hangi işlemin daha çok gürültü ortaya çıkardığı ve hangi çalışanların daha fazla etkilendiği tespit edilebilir.
Ayrıca düzenli aralıklarla çalışanlara odyometri yani duyma testleri yapılarak duyma kapasitesinde düşüş olan çalışanlara karşı özel önlemler alınmalıdır.
Tavsiye Yazı: İşyeri Ortam Ölçümü Nedir ?
Evlerimizde ise akıllı telefon uygulamalarını kullanarak gürültü ölçümü yapabiliriz. Bu ölçümler gerçek bir ölçüm cihazı kadar kesin ve hassas sonuç vermeyecektir ancak hangi eşyaların daha fazla gürültüye neden olduğunu veya dışarıdan ne kadar gürültü geldiğini ölçmek için faydalı olabilir.
Gürültü ölçümü yapabileceğiniz akıllı telefon uygulamalarını isg için mobil uygulamalar yazısında bulabilirsiniz.
Gürültüye karşı önlemler temel olarak üç ana yönteme göre alınabilir;
⇒ Mühendislik kontrolleri.
⇒ Yönetimsel düzenlemeler.
⇒ Kişisel koruyucu donanımlar.
Mühendislik Kontrolleri
Gürültü kaynağının makina veya aletler olduğu durumlarda daha az ses çıkaran alet ve makineleri tercih etmek gürültü ile mücadele konusunda atılması gereken en önemli adımdır. Diğer tüm önlemler gürültü kaynağı yerine daha az ses çıkaran bir makine tercih edilemiyorsa geçerlidir.
Makine ve aletlerin düzenli olarak bakımlarının yapılması da gürültüye karşı alınacak önlemler arasındadır.
Gürültü oluşturan makineler ile çalışanlar arasına ses duvarları yapılabilir. Bu sayede ses yalıtımı veya ses yönlendirmesi sağlanarak çalışanların sesten en az seviyede etkilenmesi sağlanır. Ses duvarı yerine makinelere ses yalıtımı yöntemleri de uygulanabilir.
Yönetimsel Düzenlemeler
Gürültü kaynaklarının değişemediği veya gürültünün azaltılamadığı durumlarda gürültüye olan maruziyet süresi azaltılarak önlem alınabilir. Kişinin günlük ortalama maruziyet seviyesi 5 dB azaltıldığında gürültünün etkileri yaklaşık yarı yarıya azalmış oluyor.
Gürültüye maruz kalınan zamanı azaltmakla beraber gürültüye maruz kalan kişi sayısı da azaltılabilir.
Örneğin bir atölyede gürültü seviyesi yüksek makineler ayrı bir bölüme alınıp bu bölümde daha az kişinin dönüşümlü çalışması sağlanabilir.
Çalışanların gürültüden uzaklaşabileceği sessiz alanlar oluşturmak günlük ortalama gürültü maruziyetini azaltıp gürültünün etkilerini hafifletecektir.
Kişisel Koruyucu Donanımlar
Kişisel koruyucu donanımlar, gürültüye karşı alınacak mühendislik ve yönetimsel önlemler yeterli olmadığı durumlarda veya gürültüye geçici olarak maruz kalındığında kullanılmalıdır.
Gürültüye karşı kullanılan kişisel koruyucu donanımlar kulak tıkacı veya kulaklık olabilir. Ancak kulak tıkacı veya kulaklıkların uzun süre kullanıldığında kulak hijyenine zarar verme ihtimali de bulunmaktadır.
Tavsiye Yazı: Kişisel Koruyucu Donanımları Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir