Su kuyuları, depolar veya su tesisatları, zararlı bakteri ve virüsler açısından en uygun üreme ve barınma ortamları arasındadır. Bu nedenle içme veya genel kullanım amaçlı suların temin edildiği, depolandığı ve bize ulaştığı her türlü sistemin belirli aralıklarla dezenfekte edilmesi gereklidir. Su klorlama işlemi, bilinen dezenfeksiyon işlemleri arasında uygulanması en kolay ve ucuz yöntemlerden biridir.
Tavsiye Yazı: İçme Suyu elde Etme Yöntemleri
Su klorlama işleminin detaylarını anlatmadan önce klor elementinin bazı özelliklerinden bahsetmekte fayda var. Klor, aslında boğucu kokulu, yeşilimsi sarı renkli bir gazdır ancak doğada gaz halde saf klor bulunma ihtimali çok düşüktür. Klor ve bileşikleri kâğıt ve dokuma sanayinde ağartma işlemlerinde, sularının dezenfekte edilmesinde ve çamaşır suyu gibi diğer mikrop öldürücü temizlik kimyasallarının üretilmesinde kullanılır.
Klor’un ilk defa dezenfektan olarak kullanılması 1900’lü yılların başlarına rastlar. Klor, suda çözündüğünde hipoklorik asit ve hidroklorik asit ortaya çıkar. Ortaya çıkan hipoklorik asit, bakteri ve virüsler gibi mikroorganizmaların hücre duvarlarına zarar vererek onları etkisiz hale getirir. Bu sayede bir çok virüs ve bakteri türüne karşı dezenfektan etki gösterir. Ancak tüm mikroorganizmalar, klor ile dezenfekte edilemez.
Klor’un mikroorganizmalar üstündeki bu yıkıcı etkisi, aşırı doz klor veya klor gazına maruz kalındığında insanlar üzerinde de olumsuz etkiler gösterir.
Su Klorlama İşlemi Ne Zaman Yapılmalıdır ?
Su klorlama işlemi, bilinen dezenfeksiyon işlemleri arasında uygulanması en kolay ve ucuz yöntemlerden biridir. Su klorlama işlemi, sularda zararlı bakteri veya virüs oluşumu gözlendiğinde veya düzenli olarak yapılmalıdır.
Bakteri varlığının tespit ile yapılan klorlama işlemine şok klorlama, düzenli olarak yapılan klorlama işlemine ise sürekli klorlama diyebiliriz.
Kullanılan su kuyudan veya tankerler aracılığı ile tedarik ediliyor veya ne şekilde tedarik edilirse edilsin depolarda bekletiliyor ise mutlaka sürekli klorlama yapılmalıdır. sürekli klorlama işleminin ne sıklıkta yapılacağı ise su kullanımına ve dış etkilere göre belirlenmelidir. Bunun yanında dönem dönem su analizi yaptırıp şok klorlama işlemine ihtiyaç olup olmadığı da kontrol edilmelidir.
İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik gereğince içme ve kullanım sularının belirli aralıklarla analiz edilmesi gereklidir. Bu analiz sıklıkları yönetmelikte belirtilmiştir.
Su Klorlama İşleminin Faydaları Nelerdir ?
Su klorlama işlemi ile dezenfekte yöntemi, çok çeşitli mikroorganizma türleri üzerinde etkilidir. Bu nedenle aynı anda çok fazla sayıda zararlı mikroorganizma etkisiz hale getirilir. Bu da aynı zamanda dezenfektan maliyetini düşürür.
Klorlama işlemi, suyun tat ve rengi üzerinde etkili olan bakteri ve virüsleri de ortadan kaldırması nedeniyle tat, koku ve kimyasal anlamda kontrol sağlar.
Dezenfekte sayesinde sudan kaynaklanan hastalıkların yayılmasına neden olarak hastalıklar nedeniyle oluşacak toplu sağlık sorunları ve diğer maddi kayıpların önüne geçer.
İçme ve Kullanım Sularının Klorlanması
İnsani amaçla kullanılan sularda bakteri, virüs vb. canlı miktarının 0 olması beklenir. Yapılan ölçümler sonucunda suda mikroorganizma tespit edilmesi durumunda veya düzenli aralıklarla suların klorlanması gereklidir. Klorlama işleminden sonra suyun içindeki minerallerin de bir bölümü çökeceğinden suya eklenen klor miktarı iyi ayarlanmalıdır.
İçme suları için 1 litre suya 1,5 mg (miligram) klor veya eşdeğer klor içeren çözelti eklenmesi yeterli olacaktır. Yani 1 tonluk bir su deposuna yaklaşık 1,5 gram kadar klor atmak yeterlidir.
Gündelik hayatta klor temin etmenin zor olduğu durumlarda çamaşır suyu da klorlama için kullanılabilir. Bunun için öncelikle çamaşır suyundan klor çözeltisi hazırlamak gerekir. Öncelikle 1 birim çamaşır suyu ve 9 birim su karıştırılarak klor çözeltisi hazırlanır.
1 litre suya bu çözeltiden 3 damla eklenmesi klorlama işlemi için yeterli olacaktır.
Klorun etki gösterebilmesi için suyla 30 dakika teması gerekir. Bu nedenle klorlama işlemi yaptıktan sonra en az yarım saat beklenmelidir.
İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik, suda bulunması gereken klor miktarının en fazla 0,5 mg/lt olmasını belirtir. Yani suyun litresinde en fazla 0,5 mg serbest klor bulunması gereklidir. Ancak klorlama işleminde ise 1,5 mg/lt klor kullanılır. Peki neden yönetmelikte belirtilen değer üzerinde bir miktarda klor kullanıyoruz ?
Yönetmelik, sudaki serbest klor miktarını yani mikroorganizmaların ortadan kaldırıldıktan sonra kalan klor miktarını belirler. Klorlama işleminde klor molekülleri mikroorganizmaların hücrelerine bağlanarak onları etkisiz hale getirirken kendisi de bu bakteri ve canlılarla beraber çökerek serbest klor halinden çıkar. Bu nedenle 1,5 mg/lt klor ile klorlama yapılan bir suda, dezenfekte işlemi sonrasında yönetmelikte belirtilen değer olan 0,5 mg/lt değerinin çok altında serbest klor olacaktır.
Depo Sularının Klorlanması
Depo sularının klorlanması işlemi de içme sularına benzer şekilde yapılabilir. Ancak depolara gelen su bir süre sonra çıkacağından depo içinde bakteri oluşumuna sebep olan etkenler depoya gelen temiz suyu da temizlenmesi gereken hale getirecektir. Bu nedenle depolara günlük giren ve çıkan su miktarı hesaplanıp uygun bir klor tableti ile klorlama yapılmalıdır.
Depo sularının klorlanması işlemi yapılmadan önce deponun mutlaka temizlenmesi ve klorlama işlemi yapılması gereklidir. Bunun için deponun içindeki kir, tortu vb katı maddeleri öncelikle temizlemeniz gereklidir. Daha sonra depoyu yarıya kadar doldurup klor oranı 5 ppm olacak şekilde klorlamak gereklidir. Bu 5 tonluk bir depo için yaklaşık 25 mg klor anlamına gelmektedir. Depoya klor attıktan sonra, klorun homojen şekilde dağılması için deponun kalanını da doldurmanız gereklidir.
Giriş ve çıkış vanaları kapalı olan klorlanmış depo yaklaşık 6 saat kadar bekletilerek iyice dezenfekte olması sağlanır.
Daha sonra deponun tüm vanaları açılarak klorlu su boşaltılır ve temiz su ile doldurulur. Bu aşamadan sonra klor oranı yaklaşık 0,7 ppm olacak şekilde klorlama işlemine devam edilerek su kullanılır.
Yüzme Havuzlarının Klorlanması
Yüzme havuzları, virüs ve bakterilerin çok kolay yerleşebileceği ve bulaşabileceği ortamlar olduğundan dezenfekte ve klorlama işlemleri çok önemlidir. Kişisel yüzme havuzlarında klor miktarı 0.4 – 0.6 ppm, halka açık havuzlara ise en fazla 1.5 ppm olacak şekilde klorlama yapılmalıdır.
Küçük havuzlara el ile klorlama rahatlıkla yapılabilirken büyük havuzlarda otomatik klorlama cihazı kurulmalıdır.
Uzun süre etki göstermesi nedeniyle klorlama işleminde tablet klor tercih edilmelidir.
Bu içerik İsgnedir.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. İsgnedir.com`un belirtmiş olduğu “İçerik Kullanım İzinleri”ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.