2017 yılında en az 235 kişi yüksekte çalışma yaparken düşerek hayatını kaybetti. Bu 235 kişi, 2017 yılında iş kazası nedeniyle hayatını kaybedenlerin yaklaşık % 16’sını oluşturuyor. Bu istatistik aslında bize yüksekte çalışmanın ne kadar ciddi bir tehlike olduğunu da gösteriyor. Geçmiş yılları da incelediğimizde her yıl bilinen ölümlü iş kazalarının ortalama olarak % 15-18’lik bölümü yüksekten düşme nedeniyle gerçekleştiğini görebiliyoruz.
Yüksekten düşme, inşaat işlerinde çok sık görülen ve en fazla ölümle sonuçlanan kaza türlerinin başında gelir. Yaklaşık 3-4 metre yüksekte çalışırken düşen işçilerin %85’inin hayatını kaybettiği düşünülmektedir.
İş sağlığı ve güvenliği açısından yükseklik net olarak belirlenebilen bir kavram değildir. Genel olarak bir cisim, ekipman veya yapının yardımı olmadan çıkamayacağımız yerleri yüksek olarak kabul edebiliriz.
Yüksekte çalışma ise önlem alınmazsa çalışanların düşebileceği ve düştüğünde ölüm veya yaralanma ihtimali olan çalışmalardır.
Bu tanımlardan yola çıkarak 1 metre yükseklikteki bir platformda yapılan çalışma bile yüksekte çalışma olarak değerlendirilebilir. Zira 1 metrelik bir yüksekliğe merdiven gibi yardımcı bir alet kullanmadan çıkamayız ve 1 metreden düşen bir insanın bir uzvunun kırılması veya kafasını yere çarpması sonucu ölüm ihtimali yüksektir.
Dünya’da hangi yükseklikte yapılan çalışmaların yüksekte çalışma olduğunu net olarak belirten bir standart veya kanun yoktur. Ancak insandan insana farklılık gösteren yükseklik kavramını tanımlarken dikkate alınması gereken ölçü insan bedenidir.
Tavsiye Yazı : Yüksekte Çalışma
Yüksekten Düşme Nedir ? Ne Kadar Sürer ?
Yüksekten düşme, bir zeminden seviye farkı olan daha alçak bir zemine kontrolsüz ve istemsiz şekilde düşme olarak tanımlanabilir.
Bir insan düşmeye başladığında yaklaşık 10 N/kg yerçekimi ivmesi ile bir saniyede yaklaşık 35 km/s hıza ulaşarak yaklaşık 5 metre yol kat eder. İkinci saniyenin sonunda kat ettiği mesafe yaklaşık 20 metre, hızı ise 70 km/s’e ulaşır.
Ölüm ihtimali yaklaşık %85 olan 5 metrelik bir yükseklikten düşen kişinin sadece 1 saniye içinde yere çarpacağı düşünüldüğünde düşmeye karşı düşerken değil çok daha önceden önlem almak şarttır.
Düşme Nedenleri Nelerdir ?
Yüksekte çalışma yaparken en önemli şart üç nokta kuralı prensibine daima uygun çalışmaktır. Üç nokta kuralı; iki elimiz ve iki ayağımızın en az üçünün zemin veya korkuluk gibi yüzeylerle temas halinde olması gerektiğini söyler. Böylece kayma veya düşme engellenir.
Ancak çalışma ortamında bir çok etken çalışanların üç nokta kuralını farkında olarak veya olmadan ihlal etmesine neden olur. Bu nedenlerin başında yüksekte çalışma ile ilgili yeterli koruma organizasyonunun yapılmamış olması gelir. Yani çalışma yapılan ortamın çalışanların düşmesine neden olacak şekilde tasarlanmasıdır.
Diğer önemli nedenlerden biri de kişisel önlemlerin yani düşmeye karşı iş güvenliği ekipmanlarının yetersiz olması veya hiç olmaması gelmektedir.
ÇSGB tarafından yayınlanan bazı tez ve araştırmalarda yüksekte çalışma eğitimi eksiğinin kazaların sadece %8’inin temel nedeni olduğu ortaya atılmıştır. Yani çalışanın düşmesini önleyecek organizasyon ve ekipman sağlandığında kazaların büyük çoğunluğunu önlemek mümkündür.
Genel olarak düşünüldüğünde yüksekten düşme kazalarının nedenlerini önem sırasına göre aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz;
- İşyerinde kontrol ve denetim yaparak güvenli çalışma ortamının tam anlamıyla sağlanmaması,
- Çalışanın görevini önemsememe veya dikkatsizliği,
- Çalışana yeterli İSG eğitimi verilmemesi,
- Fazla çalışma süresi,
Düşme Nasıl Engellenir ?
Düşmenin önlenmesi için mühendislik önlemler, kişisel ekipmanlar ve eğitim faaliyetleri bir bütün halinde uygulanmalıdır. Öncelikli olarak yüksekte çalışma yapılan alanın düşmeye neden olacak risklerden arındırılmış olması gerekir. Çalışma alanında insanların düşebileceği bir alan yoksa veya çalışanlar düşme riski olan bölgeye yaklaşmadan işlerini yapabiliyorsa düşme riski en aza indirilmiş olur.
Düşme riski olan bölgeleri ortadan kaldırmak için kullanılan yöntemlerin başında korkuluk sistemleri gelir. Ayrıca kontrollü giriş sağlanarak düşme riski olan alanlara en az sayıda kişinin giriş yapması sağlanır.
Düşme riskini tam olarak ortadan kaldıramadığımız alanlarda ise çalışanların düşmesini engelleyecek veya sınırlandıracak diğer önlemler alınmalıdır. Bunlar güvenlik ağları, yaşam hatları, bağlantı noktaları ve bunlara bağlı kişisel koruyucular olarak öne çıkarlar.
Doğru bir düşme durdurma sistemi aşağıdakileri içermelidir.
⇒ Korkuluk sistemi
⇒ Güvenlik ağı sistemi
⇒ Yaşam Hatları
⇒ Kişisel düşmeyi durdurma sistemi
⇒ Sınırlayıcı hat sistemi
⇒ Güvenli izleme sistemi
⇒ Kontrollü giriş alanı
Düşme Durdurma Sistemleri
Korkuluk Sistemi
Çalışanların yüksekten düşme riskinin bulunduğu yüksek geçit, platform gibi alanların açık bulunan bütün taraflarına düşmelere karşı uygun korkuluklar yapılmalıdır. Bu tür korkuluklar yapılırken TS EN 13374 standartlarına uygun olarak yapılmalıdır.
Korkuluklar üst korkuluk, orta korkuluk, ara dikey elemanları ve tekmelikten oluşur. Korkuluklar en az 1,1 metre yüksekliğinde, tekmelikler ise en az 10 cm yüksekliğinde olmalıdır.
Korkuluk dışında yapılan her türlü işte kişisel düşme önleyici önlemler alınmalıdır.
Güvenlik Ağı Sistemi
Güvenlik ağları geleneksel düşme durdurma sistemleri içinde en etkili genel güvenlik önlemi olarak geliştirilmiştir. Buna bağlı olarak da güvenlik ağlarının kullanım alanları oldukça geniştir. Örneğin büyük ve yüksek binaların, çatıların, köprülerin, hareket eden yapı iskelelerinin, açık inşaatların yapıldığı çalışmalarda, 7.5 m ve daha fazla yüksekten insanların düşmeleri halinde düşmeyi engellemek ve düşeni yakalamak gibi önemli bir koruma görevi yapmaktadır. Güvenlik ağları en uygun ve ekonomik genel güvenlik önlemi olarak düşünülmektedir.
Güvenlik ağları hem dış alanlarda hem de iç alanlarda kullanılabilir.
Güvenlik ağlarının avantajlarının yanında en büyük dezavantajı hava koşullarına karşı çabuk bozulmaları ve düzenli kontrol edilmemeleri sonucunda işlevlerini yitirmesidir.
Yaşam Hatları
Yaşam hattı, düşme olayı gerçekleştiğinde düşen kişinin zemine ulaşmadan önce durmasını sağlayan sistemdir. Yaşam hattı, çelik veya ip halat, bağlantı elemanları ve kişisel düşme durdurucu sistemler ile beraber kullanılır.
Yaşam hatları dikey ve yatay yaşam hattı olarak iki farklı türde yapılır. Dikey yaşam hattı, çalışanların düşey olarak hareket etmesini sağlayan ve düşme anında kilitleme yöntemiyle düşmeyi önleyen sistemdir.
Yatay yaşam hatları ise bir çok alanda kullanılan, çalışanların yüksekte çalışma yaparken yatay olarak hareket etmesine imkan veren sistemlerdir.
Yaşam hatlarında bağlantı noktaları yani ankraj bağlantı noktaları, yeterli sağlamlıkta olmalıdır.
Sınırlayıcı hat sistemi
Sınırlayıcı hat sistemleri, yaşam hatlarına benzer olarak çalışanların düşmesini önlemek amacıyla düşme riski olan alanlara yaklaşmayı önleyen sistemlerdir.
Sınırlayıcı hat, bağlı olan çalışanları tehlikeli alanın dışında tutar.
Kişisel Düşmeyi Durdurucu Sistemler
Kişisel düşmeyi durdurucu sistemler, kişinin düşmesini durduran ve durdurucu kuvveti azaltan ekipmanların oluşturduğu sistemlerdir. Bu sistemler birlikte çalışan ankraj, bağlayıcılar, lanyard, güvenlik halatı ve vücut koşumlarından oluşur.
Kişisel düşmeyi durdurucu sistemler mutlaka yaşam hatlarına bağlı olmalıdır. Sistemin etkili olabilmesi için, bütün parçalarıyla birlikte kullanılmalıdır.
Durdurucu sistemler kurulurken düşme faktörü hesaplanmalıdır. Düşme faktörü, düşme yüksekliğinin aktif halat uzunluğuna bölümü ile bulunur. En yüksek düşme faktörü değeri faktör 2’dir.