Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. İsgnedir’de yer alan hiçbir içerik, bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır.
Lejyoner hastalığı Legionella yani Lejyonella türü bakterilerin yol akciğer enfeksiyonu olarak görülen bir hastalıktır. Halk arasında klima hastalığı olarak da bilinir. Lejyoner hastalığı alt solunum yolu enfeksiyonundan tüm sistemlerin etkilendiği ağır klinik vaka ve ölüme varan sonuçları olan bir hastalıktır. Lejyoner hastalığı vakalarında, toplum kaynaklı vakaların %10-20’sinde, hastane kaynaklı vakaların ise %10-40’ında ölüm gözlenebilmektedir.
Lejyonella bakterileri, doğal veya yapay olarak oluşmuş su sistemleri ve havalandırma sistemleri için kullanılan sularda yaşayıp çoğalabilen bakterilerdir. Bilinen 60’a yakın farklı tür lejyonella bakterisi vardır. Bunların sadece bir kısmı insanda hastalık oluşturma özelliğine sahiptir.
Lejyoner hastalığı ilk kez, 1976 yılında ABD Pensilvanya’da Amerikan ordusunun eski askerlerinin yaptıkları bir toplantıda, salonda bulunan kişilerde görülmüş ve bunun havalandırma sisteminden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Eski askerlere “Lejyoner” denmesi nedeniyle hastalık Lejyoner Hastalığı olarak literatüre geçmiştir. Hastalığın tanınması ile birlikte bu zatürre tipinin alışılagelmiş zatürre belirtilerini göstermediği fark edilmiştir.
Lejyonella Bakterisi Nerelerde Bulunur ?
Lejyonella cinsi bakteriler göller, göletler ve akarsular gibi doğal su kaynakları ile insan yapımı su sistemlerinde yaygın olarak bulunabilirler. Nadir olarak nemli toprakta da bulunabilir.
Lejyonella bakterileri doğal olarak bulundukları ortamdan özellikle sıcak su sistemlerine geçebilir ve bu sistemler içinde çoğalabilirler.
Bu bakterilerin bulunduğu yapay su kaynakları; su depoları, klimalar, soğutma kuleleri, sıcak ve soğuk su sistemleri, içme suyu kaynakları (su sebili vb.), SPA havuzları, termal havuzlar/kaynaklar, nemlendiriciler, pompa sistemleri, saksı karışımları ve doğal gübreler, solunum terapisi ekipmanları ve medikal tedavi ekipmanları olarak sıralayabiliriz.
Bu su kaynaklarının en çok bulunduğu ortamlar ise; endüstriyel alanlar, alışveriş merkezleri, restoranlar, tatil merkezleri, spor kulüpleri, oteller, gemiler, kamp alanları, hastaneler ve tıbbi malzemeler olarak düşünülebilir.
Günlük hayatta lejyonella bakterisine en çok maruz kalmamıza neden olan ortamların başında klimalar ve soğutma sistemleri gelir.
Legionella bakterilerinin yaşama ve üreme ortamları
Lejyonella bakterileri genel olarak durgunluk, 20° – 50°C arası sıcaklık ve 5.0 – 8.5 arası pH değerlerine sahip kirli ortamlarda rahatlıkla yaşayıp üreyebilirler. Bu tür ortamlar genellikle aşağıdaki sistemlerde oluşur;
⇒ Bina sıcak su sistemleri; Sıcak su tanklarında sıcaklığı 60°C’nin altında olan sular veya duş, lavabo gibi son kullanma noktasında sıcaklığı 50°C’nin altında olan akan sular.
⇒ Bina soğuk su sistemi; İklim şartları nedeniyle veya sıcak su sistemi borularına yakın giden soğuk su
borularının dolaylı ısınması sonucu sıcaklığı 20°C’nin üstündeki tesisattaki sular.
⇒ Soğutma kuleleri, buhar kondansörleri ve sıvının buharlaşması mekanizması ile işleyen soğutucular.
⇒ Kaplıcalar, sıcak havuzlar.
⇒ Sulama havuzları, balık yetiştirme havuzları, dekoratif amaçlı havuz ve fıskiyeler.
⇒ Hastanelerdeki solunum terapi ekipmanları. Özellikle su haznelerinde çeşme suyu kullanıldığında bakterinin yerleşme ve üreme olasılığı artmaktadır.
⇒ Diş ünitelerinin su boruları. Su genellikle 20°C’nin üstündedir, bazıları hasta konforu açısından 37°C’ye kadar ısıtılıyor olabilir.
⇒ Çalışma güvenliği ile ilgili göz yıkama musluk ve duşlarının ve “fıskiye” tipi yangın söndürme sistemlerinin
içinde kalan durgun su.
Kaynak: Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Lejyoner Hastalığı Rehberi
Lejyoner Hastalığı Belirtileri
Lejyoner hastalığına özel bir belirti yoktur. Lejyonella bakterileri ile temas eden herkeste hastalık gelişimi gözlenmez. Ayrıca lejyoner hastalığının gelişimi herkeste farklı biçimde ilerler.
Lejyoner hastalığı, bakteriler ile temas sonrası 2-10 gün arasında görülür. Belirtileri genel olarak halsizlik, yüksek ateş, baş ağrısı, kuru öksürük, üşüme, titreme, kas ağrısı, ishal, kusma ve bulantı şeklinde ortaya çıkar.
Hastalığın belirtilerini zamana karşı incelediğimizde ise ilk 24-48 saat içinde halsizlik, kırgınlık, yaygın kas ağrıları, şiddetli baş ağrısı ve huzursuzluk hali belirgin şekilde görülür. Daha sonra ateş ve ilk iki günde yoğun olmak üzere kuru öksürük görülür. Bulantı, kusma, karın ağrısı gibi sindirim sistemi bulguları ortaya çıkabilir. Hastaların yüzde 20’sinde, sinir sistemi bulguları, ajitasyon, konsantrasyon bozuklukları hatta koma hali görülebilir.
Lejyoner Hastalığı Nasıl Bulaşır ?
Lejyoner hastalığı vakaları kaynağına göre dört farklı grupta incelenmektedir. Bunlar;
- Seyahat İlişkili
- Toplum Kökenli
- Hastane Kaynaklı
- Ev Kökenli
Seyahat ile ilişkili lejyoner hastalığı çoğunlukla otellerin su sistemleri, yüzme havuzları, SPA havuzları ve klimalar nedeniyle görülür. Bunun yanında uzun yolculuklarda araç klimaları da hastalığa sebep olan etkenler arasındadır. Avrupa’da rastlanan lejyoner hastalığı vakalarının %20’si seyahat ile ilişkili olup bunların %90’ı da otel konaklaması nedeniyledir.
Toplum kökenli lejyoner hastalığı toplu alanlarda kullanılan ısıtma ve soğutma sistemleri, su depoları ve klimalar nedeniyle gerçekleşir. Topluma açık alanlarda kontrol ve dezenfeksiyon prosedürleri yetersiz olduğunda veya izlenmediğinde yüksek dozda maruziyet oluşabilir.
Hastane kaynaklı lejyoner hastalığı, ölümle sonuçlanma oranı en yüksek olan gruptur. Su sistemlerinin ve medikal alet ve cihazların yetersiz dezenfeksiyonu nedeniyle toplu veya bireysel olarak etkisini gösterebilir.
Ev kökenli hastalık ise çoğunlukla klimalar ve sıcak su kazanları nedeniyle ortaya çıkar.
Lejyoner hastalığına yakalanma olasılığı, su kaynağında bulunan bakteri miktarı, maruz kalan kişinin duyarlılığı ile ilgilidir. Bakterinin kişiye bulaşması ve akciğerlere ulaşmasında iki yol olduğu kabul edilir.
Yaygın olarak kabul gören yol, solunum havasına çevresel kaynaklardan yayılan ve Lejyonella içeren su aerosollerinin* solunmasıdır. Suyun bir kuvvet etkisi altında (klimalar, soğutma-kulelerinin fanları, jakuzi ve duş başlıkları, sprey nemlendirme cihazları, dekoratif fıskiyeler…) aerosoller halinde havaya saçıldığı, Legionella içeren 5 mikrondan küçük aerosollerin solunum yolu ile alınarak akciğerlere ulaştıkları düşünülmektedir.
Diğer önemli bulaşma yolu, Lejyonella içeren suyun emilerek bakterilerin solunum yollarına geçmesidir.
Bugüne kadar insandan insana bulaşma görülmemiştir.
*Aerosol, bir katının veya bir sıvının gaz ortamı içerisinde dağılmasıdır. Duman, sis ve spreyler örnek olarak gösterilebilir.
Lejyoner Hastalığı Tedavi Yöntemleri
Lejyoner hastalığı özellikle erken teşhis edilmesi durumunda kolay tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ancak tedavi edilemez veya geciktirilirse ölümle sonuçlanabilir.
Lejyoner hastalığı, 2-3 hafta süreyle hastalık yapıcı bakterilere yönelik yüksek dozda antibiyotik kullanımı ile tedavi edilebilir. Uygun antibiyotiğin uygun dozda ve sürede kullanımı ile hastalık tamamen iyileşmektedir.
Ateş, öksürük, halsizlik şikayeti olan kişiler, bu bulguları basit bir gribal enfeksiyon gibi değerlendirmek yerine zatürre başlangıcı olabileceğini düşünerek göğüs hastalıkları uzmanından yardım almalıdır.
Hastalığın gelişebilmesi için kişi bazı risk faktörlerini taşıyor olmalıdır.
Bu risk faktörleri:
⇒ İleri yaş (>50 yaş)
⇒ Erkek olma
⇒ Kronik akciğer hastalığı olması
⇒ Sigara içiciliği
⇒ Alkol bağımlılığı
⇒ Bağışıklık sistemini baskılayan herhangi bir hastalığı olması veya buna neden olacak ilaç kullanılması.
Bu tür riskler altında olmayan kişilerde lejyoner hastalığı nadiren görülür veya rahatlıkla tedavi edilebilir.
Lejyoner Hastalığı Önleme Yöntemleri
Lejyoner hastalığının oluşmasını önlemek için öncelikle lejyonella bakterilerinin yaşama ve üreme ortamlarının çok iyi incelenip detaylı bir risk değerlendirme ve kontrol planı hazırlanmalıdır.
Tavsiye Yazı : Risk Değerlendirmesi Nasıl Yapılır ?
Su sistemlerinde risk değerlendirme yaparken öncelikle mevcut sistemin ne kadar lejyonella bakterisi içerdiği analiz edilmelidir. Bunun için sistemin giriş, çıkış ve bekleme noktalarından su örnekleri alınıp analiz edilmeleri gerekir.
Lejyonalle bakterisinin göründüğü alanlarda dezenfeksiyon işlemi yapılarak sistem temizlenmeli ve daha sonra bakteri oluşumunu engelleyecek önlemler alınmalıdır.
Bu yöntemler genel olarak ;
⇒ Fiziksel Yöntemler
⇒ Termal Yöntemler
⇒ Kimyasal Yöntemler
⇒ Radyasyon ile Önleme Yöntemleri
Fiziksel Yöntemler
Lejyonella bakterisinin üremesini önlemek için öncelikle bakterinin konakladığı bölümlerin fiziki şartlarının düzenlenmesi gerekir. Tanklarda biriken tortu temizlenmeli, tesisatın tümünün boşaltılıp tekrar doldurulması, soğutma sistemlerinin ve depoların iç yüzeylerinin fırçalanarak iyice kazınması gibi yöntemler uygulanabilir.
Termal Yöntemler
Lejyonella bakterisinin oluşmasını önlemek için en basit yöntem su sıcaklığının 20° C’nin altında veya 50° C’nin üstünde olmasını sağlanmaktır. Sürekli olarak bu sıcaklıklar sağlanamıyorsa periyodik olarak sistem 50° – 60° C’nin üzerine çıkarılarak tekrar soğutulmalıdır. Ancak bu tür yöntemler lejyonella bakterilerini tamamen ortadan kaldırmaz.
Evlerde kullanılan kombi, su kazanı gibi sıcak su sistemlerinde periyodik olarak su sıcaklığı 70° C’nin üzerine çıkarılarak tüm sistem lejyonella bakterilerinden arındırılabilir.
Kimyasal Yöntemler
Sıcaklık düzenlemesi yapılamayan sistemlerde bir çok kimyasal dezenfeksiyon yöntemi vardır. Bunlardan en pratik olanları sodyum hipoklorit, monokloramin, klordioksit ve hidrojen peroksit ile dezenfeksiyon yöntemleridir. bu yöntemler temelde su klorlama işlemi olarak da bilinir. (Hidrojen peroksit yöntemi hariç)
Tavsiye Yazı : Su Klorlama
Su sebili gibi içme suyu bulunan alanların temizliği için hidrojen peroksit kullanımı, ortamı içme suyuna uygun hale getirmek açısından daha basit bir yöntemdir.
Radyasyon ile Önleme Yöntemleri
Lejyonella bakterisinin konaklayabileceği ve üreyebileceği ortamlarda 40° C sıcaklıktaki suya 254 nm ultraviyole ışın ile işlem yapılarak dezenfeksiyon sağlanabilir.
Su Sistemleri Hangi Sıklıkla Temizlenmelidir ?
Lejyonella bakterisinin oluşup üreyebileceği her türlü su sistemi düzenli olarak kısa aralıklarla temizlenmelidir. Ancak aşağıdaki durumlarda mutlaka fiziksel ve kimyasal dezenfeksiyon işlemi uygulanmalıdır.
⇒ 6 aylık aralıklarla.
⇒ Sistem ilk defa hizmete giriyorsa.
⇒ Uzun süre devre kullanım dışı kaldığında (1 ay)
⇒ Sistemin herhangi bir bölümünde mekanik onarım ve parça değişimi yapıldığında.
Bu içerik İsgnedir.com yazarı tarafından oluşturulmuştur. İsgnedir.com`un belirtmiş olduğu “İçerik Kullanım İzinleri”ne bağlı kalmak kaydıyla kullanabilirsiniz.